Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği(KİHAYKO) Başkanı Metin Yıldırım, çevre sorunlarına duyarsız kalmanın canlıların sonunu getireceğine vurgu yaparak bu anlamda hem bireylere hem de devlete büyük görevler düştüğünü kaydetti. Dünya genelinde bilim adamları tarafından yapılan çalışmaların sonuçlarının ciddiye alınması gerektiğine dikkat çeken Yıldırım, pek çok Avrupa ülkesinde yenilenebilir enerji ile çevre kirliliğine çözüm amaçlı projelerin hayata geçirildiğini belirterek ülkemizde de bu tür projelere gereken önemin verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Hayvan hakları, doğa ve çevreyle ilgili çalışmalar yapan Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği(KİHAYKO) Başkanı Metin Yıldırım ile çevre sorunları ve sorunları çözüm yolları üzerine söyleştik.
Kendinizden biraz bahseder misiniz?
Ben Kimsesiz Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği Başkanı Metin Yıldırım. Türkiye genelinde 17 il ve 18 ilçede temsilciliği olan hayvan hakları, doğa ve çevreyle ilgili çalışmalar yapan bir derneğiz.
Dünyada ve ülkemizde çeşitli çevre sorunlarıyla karşılaşıyor. Sorunları çözmek adına Dernek olarak sizler ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Sizin bu konuda yaptığınız ya da yapmayı amaçladığınız çalışmalar nelerdir?
Bugün ülkemizde ve dünyamızda en önemli problem çevre ve çevrenin tahrip edilmesidir. Çevre kirliliği sürekli artarak insanlığınen büyük endişelerinden biri haline gelmiştir. Ülkemizde de genel anlamda sanayileşme, sağlıksız kentleşme ve hızlı ekonomik gelişme süreci bir takım çevre problemlerine sebep olmaktadır. Bu problemler; hava, su ve toprak kirliliği, gürültü, erozyon gibi çevre sorunlarıdır. Bu çevre sorunları, doğal yaşamın tahribatına yol açmaktadır. Çevre sorunları konusunda öncelikli hedefimiz toplumda duyarlılık yaratmak olmalıdır.Özellikle ana okullardan başlayarak yeni yetişen nesile çevre bilinci aşılanmalıdır. Sivil Toplum Kuruluşu olarak bizim önemsediğimiz; yapılan bilimsel çalışmaları ve sonuçlarını toplumun tüm kesimleriyle paylaşmak ve çevreye duyarlı bir toplum oluşturmaktır.
Gelecekte önlem alınmaması durumunda dünyayı ve ülkemizi bekleyen çevre sorunları nelerdir?
Yeterli önlemler alınmaması durumunda, Dünyamız ciddi tehditlerle karşılaşabilir. Gezegenimizin en büyük sorunu çevre kirliliğidir. Toprak kirliliği sonucu, tarım ürünleri yetişmemekte, yetişen tarım ürünleri de insan sağlığı açısından risk taşımaktadır. Tarımsal üretim alanları günden güne azalmakta, tarım toprakları ya kirlenmekte ya da erozyon ile yok olmaktadır. Tarımsal üretimi suni yollarla arttırmak isteyen insanlar GDO ve benzeri yollara başvurmakta, bu da insan sağlıları açısından büyük risk oluşturmaktadır.
Hava kirliliği sonucu endüstrinin geliştiği şehirlerde hava kirliliği çok fazla olmakta, insan sağlıklı hava soluyamamakta ve ciddi akciğer rahatsızlıkları ortaya çıkmaktadır. Şehirlerde ısınmak amacı ile kömür yakılması da hava kirliliğine sebep olmaktadır. Musluklara dökülen sıvı yağlar da su kirliliğine sebep olmaktadır. Suyun kirlenmesi demek su da yaşayan canlıların da yok olması demektir. İleri boyutu da insanların tüketecek su bulamaması demektir. Bu da canlıların sonunu getirmektedir. Bu sorunları görmezden gelmek, içinde yaşadığımız Dünya için felaket demektir.
Bu sorunları gidermek için bakanlıklar ne şekilde önlem almalıdır ?
Bu sorunları gidermek için devletin kurumlarına önemli görevler düşmektedir. Çevre kirliliğine yol açan nedenler; bugün bilimsel çalışmalarla ortaya konulmuştur. Dünya genelinde pek çok bilim insanının çözüm anlamında çevre ile ilgili yaptığı çalışmaların sonuçları ciddiye alınmalıdır. Özellikle pek çok Avrupa ülkesi günümüzde yenilenebilir enerji ile çevre kirliliğine çözüm amaçlı projeleri hayata geçirmektedir. Türkiye’ de çevre ile ilgili Bakanlıkların ülkemizde de bu tür uygulanan projelerin hayata geçirilmesi çalışmalarına hız kazandırmaları gerekmektedir.
Çevre sorunları ile ilgili bakanlıkların uluslararası kuruluşlardan destek aldığı projeler var mıdır ?
Maalesef ülkemizde çevre sorunlarıyla ilgili Bakanlıkların çözüme yönelik çalışmaları göremiyoruz. Avrupa ülkeleri özellikle güneş enerjisi ve rüzgar enerjisinden yararlanılarak çevre kirliliğini önleme amaçlı projelere yatırımlar yaparken; ülkemizde sayıları hızla yükselen Termik Santralleri ile geleceğimiz ve doğamız kirletilmektedir. Oysa yenilenebilir enerji dediğimiz; güneş enerjisi ve rüzgardan elde edilecek enerji kaynaklarının maliyetleri çok daha düşük ve çevrenin korunması adına mutlaka hayata geçirilmesi gereken projelerdir.
Son olarak bu çalışmalar sonucunda ülkemizin ve dünyamızın çevre sorunlarından kurtulacağını düşünüyor musunuz?
Çözüm anlamında ciddi çalışma ve projeler yapılırsa sorunlara çözüm getirileceğini düşünüyorum. Amerika’nın yeniden keşf edilmesine gerek yok. Bugün Dünya Çevre Örgütleri ve oluşturulan uluslararası komisyonların yaptığı çok ciddi çalışmalar var.
Bunlar önemsenmeli ve ülkemizde uygulanmalıdır.
Bu çalışmaları söyle sıralayabiliriz: Denize karışabilecek olan kanalizasyon sularını arıtımdan geçirilerek denize ulaştırılması, Çarpık kentleşmenin önlenmesi, Hava kirliliği oluşturacak gazları (sera gazı , kloroflorokarbon) minimum seviyeye indirilmesi, Hızlı nüfus artışının kontrol altına alınması, Su, hava, toprak gibi etkenlerin koruma altına alınması, Su ve elektrik tasarrufu, Biyoçeşitliliğin korunması, İnsanlarda çevre bilincinin oluşturulması, Devletlerin çevre politikalarına daha çok önem vermesi, Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendirilmesi, Radyoaktif maddelerin minimum düzeye indirilmesi, Deniz taşıtlarının kontrollü olarak atıklarının boşaltılması, Katı , sıvı , organik atıkların kontrollü olarak dezenfekte edilmesi, Orman yangınlarının en düşük seviyeye getirilmesi, Bu bilimsel bilgiler hayata geçirilirse ülkemizin ve dünyamızın çevre sorunlarından kurtulacağına inanıyorum.
HABER ve FOTOĞRAF: Veysel DOGUÇ(10/A)
